• Güncel
  • Hikayeler Fıkralar
  • Spor
  • Magazin
  • Sağlıklı Faydalı Bilgiler
  • Dualar Dini Bilgiler
  • Eğitim
  • Teknoloji
  • Kadın
  • Aşk & İlişkiler
  • Sinema
  • ASAYİS
  • EKONOMİ
  • Tarif Portalı
  • GÜNDEM
  • Komedi & Mizah
  • ULUSAL
  • YEREL
  • Moda
  • Siyaset
  • ANA SAYFA
  • KATEGORİLER

HERŞEY BİR TELEFONLA BAŞLADI,

Herşey bir telefonla başladı, galerisi resim 3
  • Önceki
  • 3 / 4
  • Sonraki
HERŞEY BİR TELEFONLA BAŞLADI,

Evde yalnızdım. Duvardaki saat tik tak sesleriyle sabrımı delik deşik ederken, salonda televizyon açık olmasına rağmen beynimde yankılanan sessizlik, içimdeki boşluğu daha da derinleştiriyordu. Parmak uçlarım koltuk kenarına vurarak ritim tutuyordu; bu, sabırsızlığımın dışa vurumuydu belki de. Eşim yine yoktu. Bu defa nereye gittiğini bile söylememişti. Telefon elimdeydi. O gece numarasını verdiği arkadaşının adını rehberime “Mert” olarak

kaydetmiştim. Evet, adı Mert’ti. Gözüm istemsizce onun ismine takıldı. İçimde bir şey kıpırdanıyordu. O geceki bakışları, “bir sorun olursa” deyişi, sanki çok daha fazlasını söylüyordu. Kadın içgüdüsü derler ya, bazen bir söz, bir göz, bin kelimeden fazlasını anlatır. Kendime engel olamıyordum. Sanki bir şey beni itiyordu. Belki yıllardır ihmal edilmenin, yalnız bırakılmanın, her geçen gün yok sayılmanın ağırlığı omuzlarıma o kadar yük binmişti ki… Bir ses duymak istiyordum. Bir sıcaklık, bir ilgi… Parmağım, Mert’in isminin üzerine geldi. Kalbim deli gibi atmaya başladı. “Sadece nasılsın diyeceğim, bu kadar…” diye fısıldadım kendi kendime ve arama tuşuna bastım. İki çalma sesi sonra açıldı telefon. “Yenge? Her şey yolunda mı?” dedi telaşlı ama bir o kadar yumuşak bir sesle. Yutkundum. “Aslında…  sadece biraz konuşmak istedim.” Bir an sessizlik oldu. Sonra gülümsediğini hissettim. “Tabii, ne zaman istersen. İstersen geleyim, konuşmak daha iyi gelir.” Kalbim bir an duracak gibi oldu. “Yani, bu saatte? Şey… olur mu bilmiyorum…” “Sen ne dersen o. Ama yalnızsan ve konuşmak istiyorsan, sana kulak vermek isterim.” Bir saat sonra, Mert salondaydı. Üzerinde sade bir tişört, elinde kahve ve çikolata vardı. “Bir dost hediyesi,” dedi gülümseyerek. İlk başta sadece dertleştik. Evliliğimden, eşimin değişen tavırlarından, hissettiğim boşluktan bahsettim. Sessizce dinledi, yargılamadan, lafımı kesmeden. İlk defa biri beni bu kadar dikkatle dinliyordu. Sözleriyle değil, sessizliğiyle

sarıyordu beni.  

Haberin devamını okumak için Lütfen sonraki sayfaya geçiniz..

  • Geri
  • Ana Sayfa
  • Normal Görünüm
  • © 2014 Haberdarım