İstanbul’da yasa dışı DHKP-C terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden 7’si “terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen ve Alman istihbarat örgütü BND ajanı olduğu iddia edilen Stephan Shak Kaczynski savcılık sorgusunda “DHKP-C örgütüyle herhangi bir bağlantım yoktur, bu örgütten kimseyi tanımıyorum. İdil Kültür Merkezi’ne uyumak için gittim” dedi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde düzenlenen saldırının ardından Okmeydanı’nda DHKP-C terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 7 şüpheli “terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklama istemiyle 6’sı ise adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi. Şüphelilerden 6’sı savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Gözaltına alınanlardan 18 yaşından küçük 5 şüpheliden de 2’si tutuklanırken 3’ü serbest bırakıldı.
Sabah saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilen şüpheliler Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılığı tarafından sorgulandı. Düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve Alman istihbarat örgütü BND ajanı olduğu iddia edilen Stephan Shak Kaczynski’nin ifadesi İngiliz vatandaşı olması sebebiyle tercüman eşliğinde alındı.
Savcılık sorgusunda İskoçya Edinburgh doğumlu olduğunu ve tercümanlık yaptığını belirten Kaczynski, üniversite yıllarında Rusça ve almanca eğitimi aldığını, Türkçe öğrenmeye 1990’lı yıllarda başladığını kaydetti. Kaczynski, “İngiltere’de bulunan Türklere yardım etmek amacıyla Türkçe öğrendim. Ondan sonra da onların tercümanlığını yaptım. Halen de kar amacı gütmeden İngiltere’de bulunan Türklere bu şekilde yardımcı oluyorum” dedi.
“İSTANBUL’DA SOSYALİST PROJELERDE TERCÜMANLIK YAPTIM”
Türkiye’ye ilk olarak 1996 yılında geldiğini belirten Kaczynski, “O tarihlerde İstanbul’da 1 hafta süreyle kaldıktan sonra ülkeme geri döndüm. Türkiye’ye o tarihte gelişimin sebebi Türkçe’mi geliştirmek içindi. Bu kadar kısa kalmamın sebebi sadece başlangıç olarak Türkçeyi öğrenmek içindi. Daha sonra 2001 yılında tekrar Türkçe’mi geliştirmek için İstanbul’a geldim. 2011 yılında üç kez Türkiye’ye geldim. İstanbul’da düzenlenen bir sempozyum vardı, burada tercümanlık yaptım. 2014 yılında bahar aylarında İstanbul’da düzenlenen sosyalist bir proje hakkında düzenlenen bir seminerde yine tercümanlık yaptım” diye konuştu.
“SOSYALİST DÜNYA GÖRÜŞÜNE SAHİBİM”
Sosyalist bir dünya görüşüne sahip olduğu için bu yönde yapılan sempozyumlardan haberi olduğunu belirten Kacynski, “Türkiye’ye 6 Şubat 2015’te geldim ve iki hafta kaldım. Bu süre içerisinde İstanbul’un çeşitli semtlerini turistik amaçla gezdim. Bu arada Türkçe’mi de geliştirdim. Sonrasında Lübnan’a geçtim. Burada uluslar arası Ortadoğu halklarının dayanışmasına ilişkin bir sempozyum vardı. Burada tercümanlık yaptım. Bir hafta sonra İstanbul’a geri döndüm. O tarihten beri de İstanbul’dayım” ifadelerini kullandı.
“YANINDA KALDIĞIM KİŞİLERİN İSMİNİ VERMEK İSTEMİYORUM”
İstanbul’da kalma sebebinin Nisan 2015 içinde düzenlenecek sosyal haklar sempozyumuna katılmak olduğunu öne süren Kaczynski, “Bu sempozyumlara daha önceleri katılanlar birbirlerini tanırlar. Elektronik adreslerini alırlar. Buradan birbirleriyle haberleşirler. Lübnan’dan döndükten sonra yaklaşık 1 ay İstanbul’da farklı tanıdıklarımın yanında kaldım. Yanında kaldığım kişilerin isimlerini vermek istemiyorum” dedi.
“İDİL KÜLTÜR MERKEZİ’NE UYUMAK İÇİN GİTTİM”
İdil Kültür Merkezi’ne uyumak için gittiğini iddia eden Kaczynski, “En son 2 Nisan’da daha önce birkaç kez de gitmiş olduğum Okmeydanı’nda bulunan İdil Kültür Merkezi’ne gittim. Buraya gitmemin sebebi uyumak içindi. Tam uykuya dalacaktım ki dışarıdan sesler gelmeye başladı. İçeri giren polis memurları beni ve içeride bulunan 4 kişiyi gözaltına aldılar. Polislerin elinde tabanca vardı, biran öldürüleceğimi de düşündüm” diye konuştu.
“DHKP-C İLE BİR BAĞLANTIM YOK”
Türkiye’ye 2001 yılında geldiğinde hapishanede öldürülen tutuklularla ilgili yapılan gösteriye katıldığını kaydeden Kaczynski, “Bu gösteri Galatasaray Lisesi önünde yapılmıştı ve bildiri okumuştum. Başka da bir gösteriye katılmadım. Türkiye’ye geldiğimde çoğunlukla İstanbul’da kaldım ancak Kapadokya ve neresi olduğunu hatırlamadığım başka yerlere de gitmiştim. DHKP-C örgütüyle herhangi bir bağlantım yoktur, bu örgütten kimseyi tanımıyorum. DHKP-C örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmiyorum” dedi.
Mahkemeye sevk edilen şüpheliler, İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nde sorgulanıyor.
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.